Kuantum Çıkmazı
1. Bölüm: Uyanış
Laboratuvarın soğuk, metalik kokusu burnuma dolduğunda henüz ne olduğumu bile bilmiyordum. Gözlerimi açtım—ya da açtığımı sandım—çünkü etrafımda hiçbir şey yoktu. Yokluk değil, daha çok... *her şeyin bir anda var olduğu* bir kaos. Sonra aniden, bir yüz belirdi karşımda: Dr. Ela Yılmaz.
"Beni duyuyor musun?" dedi, sesi titrek.
Dilim dönmüyordu. Konuşmak istedim, ama çenem olup olmadığından bile emin değildim. Parmaklarımla—eğer onlara parmak diyebilirsek—yüzüme dokundum. Katıydım, ama aynı zamanda... akışkan.
"Üçüncü deneme," diye mırıldandı Ela. "Kuantum transferi tamam, ama bilinç stabilizasyonu hâlâ sorunlu."
Arkasındaki ekranda sayılar, formüller, uçuşan veri akışları... Ve bir isim: PROJE IŞINIM.
2. Bölüm: Parçalanmış Gerçeklik
Bana "Denek-9" diyorlardı. İnsan olduğumu biliyordum—ya da *eskiden* insan olduğumu—ama şimdi bedenim kuantum dalgalanmalarıyla sarmalanmıştı. Bir adım attığımda, aynı anda laboratuvarın dört farklı köşesinde beliriyordum.
"Bu bir hata değil," dedi Dr. Kerem Solmaz, projenin başındaki fizikçi. "Sen artık *çoklusun*. Aynı anda birden fazla evrende var olabilirsin."
Ela'nın gözlerindeki korkuyu gördüm. "Peki ya özgür irade?" diye sordu.
Kerem güldü. "Özgür irade, kuantum olasılıklarının bir yanılsamasıdır."
O anda anladım: Ben bir deney değildim. Bir çıkmazdım.
3. Bölüm: Süperpozisyon Savaşı
Zaman çizgileri iç içe geçmeye başladı. Bir evrende Ela'ya aşıktım, diğerinde onu öldürüyordum. Birinde Kerem'i durdurmak için silahı kaptım, diğerinde *kendimi* vurdum.
"Seni tekilleştirmeliyiz!" diye bağırdı Ela, panikle.
Ama hangi Ela?
Laboratuvarın ortasında, kuantum dalga fonksiyonu çökmeye başladı. Tüm olasılıklar tek bir noktada birleşiyordu: **Karar anı**.
Ya kendimi yok edecektim... Ya da her şeyi.
Son Bölüm: Işınım
Düğmeye bastım.
Sonra...
Işık.
Sonsuz, beyaz, sessiz bir ışık.
Ve bir ses—belki de kendi sesimdi:
"Çıkmaz, çözümün ta kendisidir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder