trip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
trip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ocak 2023 Pazartesi

Akdeniz'in İncisi Mersin

 

Akdeniz'in iklimi ile gözde şehirlerinden birisi olan Mersin, 2 milyonu aşkın nüfusuyla önemli metropol kentler arasında yer almaktadır. Yaşam şartlarının iyi olması sayesinde geçmişten bugüne sürekli göç alan ve bu sayede büyüyen Mersin'de imar faaliyetleri de her geçen gün artmaktadır. Sahil hattının eşsiz güzelliği ile Amerika'nın Miami kentine benzetilmekte ve güzel betimlemeler ile bu benzerlik iyi vurgulanmaktadır. 

Mersin özellikle son yıllarda yabancı ülkelerden önemli göç alan bir şehir haline gelmiştir. Rusya, Ukrayna, Polonya, Almanya gibi kuzey ülkelerinden Mersin'e kalıcı olarak gelen, ev alan, şirket kuran sayısı artmış, bu sayede kent beynelmilel bir görünüm kazanmıştır. Kültürlerin buluşma noktası olan Mersin, zengin mutfağı ile de anılır. Tantuni, kerebiç, cezerye, batırık gibi Mersin'e münhasır yiyeceklerle birlikte komşu şehirlerin mutfağına ait kebap, künefe, çiğ köfte, içli köfte de Mersin'de bulabileceğiniz lezzetler arasındadır. Mersin Türkiye'de gastronomi konusunda gelişmiş birkaç şehirden birisidir ve restoranlarda yemek sunumları, ikramları ile hissedilir bir cömertlik vardır.

Mersin son yıllarda önemli ulaşım yatırımlarıyla da dikkat çekmektedir. Çukurova Bölgesel Havalimanı (Çukurova Airport) 2023 yılı içerisinde hizmete açılacak olup oldukça modern görüntüsüyle yolculara hoş geldiniz, yine bekleriz diyecektir. Ayrıca kent içerisinde raylı sistem (Mersin metrosu) temeli 2022 yılında atılmış olup çalışmalar devam etmektedir. Önemli turizm merkezlerinden Kızkalesine otoban bağlantısı için de çalışmalar devam etmektedir. 

Nitelikli konaklama tesisleri sayısı her geçen yıl artan Mersin'de turizm gelişimi ulaşım yatırımlarıyla birlikte ivme kazanmıştır. Gerek şehir otelleri gerekse resort oteller özellikle son 5 yılda hissedilir şekilde artmıştır. Önümüzdeki yıllarda turizm yatırımlarının hızla artacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.


1 Mart 2020 Pazar

Pastane Sokağı

Mersin’de güzel, güneşli bir gün yaşanıyordu. Ne çok sıcak; ne de çok soğuk olan bu günün öğleden sonra diye tabir edilen zaman dilimindeydim. Öğlen yemeğimi yiyeli fazla olmamıştı. Hafif tokluk rehavetiyle çöken hafif bir uyku hali, bende mayışmış bir izlenim yaratmıştı. Bu durumumu göz önüne alarak, kendimi tatlı yemem gerekliliğine inandırdım. Bir pastanede yiyeceğim hafif bir tatlı, beni canlandırabilirdi.
Yenişehir’de bir sokakta tüm bu düşüncelerle yürürken burnuma vanilya kokuları geliyordu. Bu koku bir pastaneden mi geliyordu? Yoksa bende oluşan düşüncelerin psikolojik bir sanrısı mıydı? Bir müddet kokunun nerden geldiğini anlamaya çalıştım. Sonunda bu aromanın avare bir şekilde dolaştığım sokağın köşe başındaki pastaneden geldiğini anladım. Bu pastane, dış görünüşü itibariyle envai çeşit tatlılar, pastalar sunan bir mekân havasındaydı. Rafların nizam palası da ne kadar ciddi bir müessese olduğunu kanıtlar gibiydi. Derhal Kaplan’ı aradım. 1 saat sonra bir kahvede olan randevumuzu ricam sayesinde bu hoş pastaneye aldırdım.
- Alo. Kaplan nerdesin? Göçmen civarında bir pastane keşfettim.
- Mutfaktayım baboş. Eğitim veriyordum. İş, yeni bitti.
- 1 saat sonra buraya gel de, bu pastaneye gidelim.
- Yevmiyemi bekliyorum. Tamam gelirim.
Aradan 1 saat geçmişti. Kaplan nihayetinde buluşma mevkisine geldi. Buluşma yerine geldiği vakit, havadaki vanilya aromasının o da farkına vardı. Dili, tadı iyi aldığı kadar burnu da bu hususta pek hassastı. Adeta lezzet detektörü olan Kaplan ile bu Pastane’ye güvercin adımlarla ilerlemeye başlamıştık. Pastane kapısına vardığımızda Kaplan, beyaz spor ayakkabısının tabanını yerdeki yeşil, oval paspasa haşin bir şekilde sürtüp önden pastaneye girdi. Hemen arkasından ben de teşrif ettim. Bu sırada pastane çalışanları arasında bir fısıldanma sezdik. Ayaklı lokanta fihristi Kaplan’ı tanımış olmalıydılar. Yerel gazetelerin köşe yazılarında ara sıra adı geçen ve fotoğrafı yayınlanan bir gurmeyi tanımamak, ayıp olarak nitelendirilebilirdi. Neyse ki böyle bir ayıp söz konusu değildi. Pastane’de bir masaya oturduktan birkaç dakika sonra işyeri sahibi Memoş Bey, önünü iliklediği fiyakalı takım elbisesi ve 2 numara gözlüğüyle masamıza teşrif etti.
- (Memoş) Aman efendim kimler gelmiş. Hoş geldiniz.
- (Kaplan) Hoşbulduk.
- (Memoş) Kaplan Bey sizsiniz galiba. Ben Memoş. Adınızı çok duyduk. Bizi şereflendirdiniz. Önceden haber verseydiniz bir karşılama yapardık.
- (Kaplan) Valla gideceğimiz yere gidiyoruz Memoş. Böyle şaşalı tavırlara karşıyız.
- (Memoş) İsterseniz gelin, size kısaca mutfağımızı gezdireyim.
- (Kaplan) Olur Memoş, severim mutfakları. Galoş var mı baboş?
- (Memoş) Tabii ki efendim, tabii ki…
Kaplan’ın bir mutfak gezintisine eşlik ediyordum. Kaplan, mutfakta eksik bulduklarına ekşi ekşi bakmış, beğendiği hususları da ‘’vauv’’ nidalarıyla dışa vurmuştu. Mekân sahibi Memoş Bey için Kaplan’dan alacağı not önemliydi. Çünkü Kaplan, bu pastane’yi boğazına düşkün yakın çevresine anlatacak; bununla da yetinmeyip belki bir yerel gazetenin arka sayfalarında bir yerde tavsiye edecekti. Bu yüzden Memoş Bey, Kaplan’ın üzerine bu kadar titremiş, onun nazarında prestij kazanmak için yağcılık yapıp, Kaplan’ın gönlünü şen sözleriyle şöyle bir okşayıp geçmişti.
İşletmenin genel hatlarıyla hijyenik bulduğumuz mutfağını gezdikten sonra masamıza geçip siparişi verdik. Kaplan ile mönüyü inceledikten sonra fırın sütlaç yeme kararı aldık. Aradan fazla zaman geçmeden Pastane sahibi Memoş Bey, bir garson edasında siparişlerimizi masamıza getirip afiyet diledi. Ayrıca sütlacını da methetmeden geçmedi.
- (Memoş) Efendim Sütümüz son derece doğaldır. Benim bacanak mandıra sahibi. Sütün en hasını o mandıradan tedarik edip, sütlü tatlılarımızı bu sütle yapıyoruz.
- (Kaplan) Öyle mi Memoş? Bak buna sevindim. Zaten seni görür görmez organik düşkünü olduğunu sezmiştim. Aferin sana.
- (Memoş) Aman efendim, teveccühünüz…
Memoş Bey yanımızdan ayrılırken Kaplan, onun cebine bahşiş mahiyetinde 5 liralık bir banknot koyup, onu adeta şereflendirdi. Memoş Bey’in bu sıradaki tavrı da istemem yan cebime koy kıvamındaydı.
Sütlacın geri kalan kısmını da yiyip hesabı ödedikten sonra mekândan ayrıldık. Bu pastane macerasından aklımda kalanlar sadece hoş bir vanilya kokusu ve fırın sütlacın hafif yanık tadı değildi. Kaplan sayesinde gördüğüm ayrıcalıklı bir müşteri muamelesi de beni etkilemişti. Keşke müşteri ayırt etmeksizin herkese böyle davranılsa diye iç geçirdim.
Bu serüvenden sonra o pastanenin ve bulunduğu sokağın bende ayrı bir yeri oldu. Bu vanilya kokusunu soluduğum sokak benim için artık Pastane sokağıydı. Beni mayışmış halimden canlandıran parke taşlı geniş bir sokak…
Emir Erten 

23 Ocak 2020 Perşembe

Adımsayar


2 Aralık 2019 günü attığım adımın dökümanı. Boğaz kenarından Sarıyer'e doğru yürürken bu kadar çok yürüyeceğimi hayal etmiyordum. Güneşli ama soğuk bir havada sportif bir aktiviteydi.

22 Ocak 2020 Çarşamba

Emir & Oğulhan



Oğulhan ile muazzam yapıların önünde fotoğraf çektirmek huyumuzdur. Türkiye'nin en yüksek ikiz gökdeleni önünde bu özçekimi yaptıktan sonra bir mekana gidip önemli projeler hakkında görüş alış verişinde bulunduk. Şubat - 2019

Emir Erten & Mustafa Topçu


Mustafa ile neredeyse günümüzün yarısının trafikte geçtiği bir günde akşama doğru kendimizi atabildiğimiz Florya sahilinden bir kare. Mustafa ile macera dolu Amerika günlerini yad edip Rafet El Roman'ın kulağını çınlattık. Şubat - 2019

Emir Erten & Okan Sakınç


Okan ile Ankara Kızılay'daki buluşmamız. Pes oynayıp çiğ köfte yediğimiz bu soğuk günde birbirimize yine soğuk espriler yaptık. Pes'te Okan yine ballıydı. Yaptığımız maçlarda beni yenmesini bildi ama golleri kontra ataktan buldu. Ocak - 2019

2 Ocak 2019 Çarşamba

Akdeniz Bölgesi'nde Yükselen Bir Değer: Mezitli

Dünden Bugüne Mezitli

Mezitli 2008 yılına kadar Mersin iline bağlı bir kasabayken bu tarihte ilçe olarak hızlı bir gelişim gösterdi. Aslında gelişimi 2000'li yılların başıyla gözle görülür hale geldi ve dolayısıyla nüfusu da her geçen yıl arttı. Mezitli denilince Viranşehir'deki Soli Pompeipolis antik kenti
akla geliyor. Buranın eskiden önemli bir liman şehri olduğunun tarihsel delili burada saklı. 20 yıl öncesinin tenha sokakları 2019 itibariyle cıvıl cıvıl. Her köşe başından bir insan topluluğu görülüyor. Mersin'in metropol yaşantısının bir şubesi olan Mezitli ile Mersin arasında eskiden gözle görülür bir boşluk vardı. Tarlalar, portakal bahçeleri büyük yer kaplardı fakat artık her yer apartman, işyeri. Her geçen gün yeni bir apartmanın yükseldiği Mezitli'de de işyeri ve ulusal, uluslararası markaların şubeleri artış gösterdi. Bu artış devam ediyor.

Mcdonald's, Burgerking, Migros, Little Ceasars, Carrefour gibi isim yapmış markaları Mezitli'de görmek mümkün. Yakın gelecekte Mezitli'ye bir alışveriş merkezi yapılacağı da kulislerde konuşulmakta ve hatta bunun için yer bile tahsis edilmiş. Mezitli'nin sahildeki mahallesi Viranşehir'de de kahve zincirleri ve barlar boy gösteriyor. Yazın oldukça hareketli bir görüntüsü var bu mahallenin.

Mezitli özelinde son yıllarda göze çarpan 2 mahalle: Merkez ve Akdeniz

Mezitli'nin hızlı gelişen 2 mahallesi Merkez ve Akdeniz mahalleleri olarak göze çarpıyor. Merkez mahallesi GMK kuzeyi Mezitli deresi ile Zeytinlik caddesi arasında kalıyor ve büyük bir nüfus barındırıyor. Mahalledeki binaların çoğu yeni. Mezitli çarşısına ulaşım sıkıntısı bulunmuyor. Bankalara ve devlet dairelerine de yakınlığı dikkat çekiyor. Belki de mahalleye bu ismi merkez olarak algılansın diye verdiler. Mahallenin tek sıkıntılı getto bölgesi Fındıkpınarı caddesi üzerinde ve yakınında bulunan müstakil, dağınık yapılar.

Akdeniz mahallesi ise Zeytinlik caddesi ile Kandak deresi arasındaki kısım. Mezitli'nin geleceği en parlak mahalle olacağı şimdiden belli gibi. Onlarca yeni bina inşaatı bünyesinde barındırdığı gibi, bir adet yeni amfi tiyatro ile de mahalleye sanatsal bir dokunuş yapılmış. Yeni gelişen bir mahalle olması dolayısıyla inşaat hafriyat sorunları beraberinde bazı sokakların asfaltsız olması gibi bir sorun doğurmuş. Birkaç sene sonra bu sorunlar da ortadan kalkacak gibi. Ayrıca mahalledeki hobi bahçelerine değinmeden geçmeyelim. Hobi bahçeleri kura ile emeklilere veriliyor ve burada şehrin göbeğinde tarım yapma imkanı sunulmuş oluyor. Diğer mahallelerde de var bu hobi bahçelerinden.

Mezitli'de dikkat çeken bir diğer konu da koruluk alanlar. Bu koruluk alanlar son birkaç yıldır arttı. İlerisi için oldukça faydalı bir düşünce bu yeşil alan adına. Ayrıca Mezitli belediyesi 2018 yılında Çin'de düzenlenen Uluslararası Guangzhou kentsel inovasyon ödüllerinde şampiyon oldu. Bunda hobi bahçeleri, koruluk alanlar gibi çalışmaların katkısı yadsınamaz.

Mezitli'de Turizm


Mezitli turizm sektöründe maalesef istediği yere gelemedi. Mezitli sahillerine 90'lı yıllarda yapılan yazlık sahil siteleri, (2. konutlar) ilçede 3S turizminin (Deniz, Güneş, Kum) gelişmesine engel oldu. Gelen yazlıkçılar ve günübirlikçiler sadece perakende sektörüne olumlu katkı yaptı ve süpermarketlerin sayısı bu sayede arttı. Ne yazık ki Mezitli'de nitelikli konaklama bulunmamakta. 2 tane 4 yıldızlı şehir oteli bulunan ilçe'ye yabancı turist çekmek için Tece ve Deniz mahallelerinde bulunan denize yakın boş arsaların turizme kazandırılması ve nitelikli resort oteller yapılması temenni ediliyor. Ayrıca beraberinde reklam ile birlikte bir turistik cazibe yaratılması da gerektiği de unutulmamalı. Soli Pompeipolis antik kenti gibi merak uyandıran bir kültürel değer sayesinde Mezitli'de turizm ateşi az da olsa yanıyor. İlerleyen yıllarda bu ateşin tutuşması dileğiyle diyelim.

Tece Ve Deniz mahallelerine değinmeden geçmeyelim. Bu mahalleler ilçenin en batısında bulunuyor ve şehirleşme adına son yıllarda dikkat çekiyor. Ev fiyatları da Mezitli'nin merkezine göre daha ucuz görünüyor.

Emir Erten



30 Aralık 2018 Pazar

İstanbul - Ortaköy'e Nasıl Gidilir? Ortaköy'de Ne Yapılır ve Yenir

Ortaköy

Ortaköy, Beşiktaş ile Boğaz köprüsünün arasında kalan, küçük çarşısı ve fotoğraflık kareleriyle kendisine aşık ettiren, İstanbul'un göbeğinde karmaşadan uzak adeta bir vahadır. Ortaköy'de adını semtten alan Ortaköy Mecidiye camii de bulunur. Ortaköy çarşısı bir sayfiye yerini andırır. Restoranları, kafeleri ve gece mekanlarıyla da Alaçatı'nın İstanbul'daki sureti gibidir.

Oldukça hoş bir ambiyansa sahip olan bu semte 2018 Ocak ayında gitme fırsatı yakaladım. Pangaltı'dan otobüse binip Beşiktaş'ta indim. Havanın çok soğuk olmamasından dolayı biraz da yürüyüş yapayım dedim. Ne yalan söyleyeyim burayı önceden Anadolu yakasında biliyordum. Haritalardan bakınca Avrupa yakasında olduğunu farkettim. Beşiktaş ve Ortaköy arasındaki yürüyüş güzergahım Çırağan caddesinden geçmekteydi. Halihazırda buraya ulaşacak başka bir güzergah bulunmamaktaydı. Kurumuş ağaçlar arasından bulutlu bir havada buraya ulaşmam aşağı yukarı 20 dakika sürdü. Varınca bu kadar zahmete boşuna katlanmamışım dedim. Fotoğraf çekmeyi seven birisi olarak Ortaköy'ün manzarası beni büyüledi. İyi ki gelmişim dedim ve üstteki kareyi çektim. Buraya ulaşım çok zor değil. Taksim'den otobüsler kalkıyor. Anadolu yakasından da deniz ulaşımı mümkün. Zaten telefonlardaki uygulamalardan da yerini görebilirsiniz.

Ortaköy'de Yapılacak Aktiviteler

Ortaköy en başta tarihte yolculuk yapmak için yaratılmış bir plato gibi. Ortaköy Mecidiye Camii'nin yanısıra Bizans döneminden kalma Ayios Fokas kilisesi ve Etz Ayaim adında bir Sinagog yer almaktadır. Ayrıca Damat İbrahim Paşa tarafından 18. yüzyılda yapılan Çeşme görülmeye değerdir. Pazar günleri kurulan pazarda çeşitli takılar, el emeği göz nuru renkli eşyalar büyük rağbet görür. Esnafın yüzü genellikle hafta sonları ve yaz mevsiminde güler. Ortaköy'ün ortamı gayet hareketlidir ve turistik büyük önem taşır.

Ortaköy'de Ne Yenir, Ne İçilir?

Hiç şüphesiz Ortaköy'e gelen araştırmacı bir kişi buranın kumpirinin meşhur olduğunu bilir ve denemek ister. Bilmeyen ise Ortaköy kumpirinin şöhretini burada öğrenir. Elbette Ortaköy'e gidince kumpir yemek değiştirilmez bir kural değildir. Ortaköy'ün kendine özgü ara sokaklarında dürüm, mantı, waffle gibi seçenekler de mevcuttur. Kafe ve barlarda alkollü ve alkolsüz envai çeşit içecekler boğaza nazır içilebilir.

Ortaköy'de Nerede Kalınır?

Ortaköy'de konaklamak için bol seçenek mevcuttur. Çırağan Sarayı Ortaköy'e yakınlığı ile dikkat çeker fakat daha uygun keseye de konaklama tesisi bulmak mümkündür. Aysem sultan, No name suites, Belle Vues, Corner Hot, Hot Budget vb. birçok otel Ortaköy yakınlarında bulunmaktadır ve bu çevreyi görmek isteyen turistlerin konaklamayı tercih ettikleri başlıca yerlerdir.

Özetle Ortaköy İstanbul'un turistik açıdan en önemli destinasyonlarından birisidir. Şöhretinden dolayı birçok turistin gözde mekanıdır. Gezilip görülesi bir semttir.

Emir Erten


Doğu Ekspresi Hakkında Merak Edilenler

Doğu Ekspresi'nde Tren Yolculuğu


Doğu ekspresi son yıllarda bir hayli popüler hale gelen, adından da anlaşılacağı üzere doğu istikametine doğru giden bir tren yolculuğu, bir serüvendir. Popüler kültürün etkisiyle son yıllarda revaçtadır ve bu yolculuğa katılanlar, bu deneyimin hayatta bir kez de olsa yapılması gerektiğini söylerler. Çoğu kişinin meraktan katıldığı bu yolculuğa amatör ve profesyonel fotoğrafçılar da eşlik eder. Doğu ekspresi geçmişte pek tercih edilmeyen bir uzun yolculukken günümüzde kapalı gişe oynayan bir sinema filmi gibi olmuştur. Boş koltuk bulmak için önceden program yapmak gerekir.


Doğu Ekspresi fiyatları ne kadar?

Son yıllarda doğu ekspresinin popülaritesinin artmasıyla arz talep dengesinden dolayı fiyatının da arttığı gözlemlenmiştir. Fiyatlar 2018 yılı itibariyle 48 lira ile 188 lira arasında değişir. Gidiş dönüş bileti alanlara İndirimli fiyat uygulanıyor. Ayrıca askeri yolculara, TCDD çalışanlarına, 60 yaş üzeri yolculara ve öğretmenlere de indirim uygulanıyor. Gençlerin de yeni gözdesi olan doğu ekspresi Erzurum ve Kars şehirlerinde de turizme hareketlilik kazandırdığı bir gerçektir.

Doğu Ekspresi Güzergahı

Tren Ankara'dan yola çıkıyor. Sırasıyla Ankara, Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Erzincan, Erzurum ve son olarak Kars'a uğruyor. Ankara'dan hareket saati 17:55, Kayseri'den 00:48, Sivas'tan 04:19 Erzincan'dan ise 10:32 olarak belirlendi. Tren 18:30'da Kars garına varıyor.

Vagon Çeşitleri

Pulman: Koltukların tamamı kendi etrafında dönebiliyor.
Örtülü Kuşetli: Karşılıklı ikili koltuk (üzerinde ranza olacak şekilde toplam 4 kişilik)
Yataklı Vagon: En çok talep edilenidir. Minibar, lavabo ve rafın da olduğu bu vagon çeşidinde oda sıcaklık ayarı da yapılabiliyor.

Kar manzaraları için Ocak ayında talep gören Doğu ekspresi'ne Mayıs ve Haziran aylarında katılanların oranı da azımsanmayacak düzeydedir. İlkbahar'da doğa manzaraları için gerek amatör, gerekse profesyonel fotoğrafçılar için uygun görünümler mevcuttur. Sizler de çuf çuf sesleriyle bu deneyime ortak olmak isterseniz hayatta bir kez de olsa bu yolculuğa çıkmalısınız.

Emir Erten

6 Ocak 2017 Cuma

Adana’da Nerelere Gidilir, Ne Yenir?

Gezilecek Yerler

Adana, Akdeniz bölgesinde yer alan güzide bir şehirdir. Komşuları Mersin, Osmaniye, Kayseri, Niğde, Kahramanmaraş ve Hataydır. Çukurova’nın bereketli toprakları üzerinde, Seyhan nehrinin kenarı
nda kurulmuştur. Osmanlı döneminde eyalet olan şehir, Cumhuriyet döneminde tarımdaki gelişmelerle birlikte bir hayli gelişmiştir. Bu yüzden civardaki şehirlerden çok göç almıştır ve nüfusu milyonu geçmiştir. 2015 yılı nüfusu yaklaşık 2 milyon 200 bindir.

Adana’da gezilecek yerler oldukça fazladır. Doğal ve tarihi güzellikleri ile dikkat çeken bir şehirdir. Şehrin mazisi çok eskilere dayandığı için tarihi dokusu da ilgi çekmektedir. Büyük saat, Etnografya müzesi, Sinema müzesi, Taş köprü, Ramazanoğlu konağı, Atatürk müzesi, Sabancı Merkez camii ve Ulu cami şehir merkezinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdir. Anavarza kalesi, Alman köprüsü, Feke kalesi, Hititler zamanından kalma Şar Antik kenti de merkezin dışında kent sınırları içerisinde yer alan önemli, turistik cazibesi olan yerlerdir.

Şehir merkezinde küçüksaat meydanı etrafındaki ara sokaklar adeta bir girifttir ve bu sokakların kendine has bir havası vardır. Her türlü alışveriş burada ucuza yapılabilir. Adana’nın çarşısı oldukça kalabalıktır. Müthiş trafiği ile bilinir. Bunda hiç kuşkusuz dar caddelerin de payı vardır. Yeni Adana olarak bilinen şehir merkezinin kuzeyi daha derli topludur. Baraj yolu caddesi ve Turgut Özal Bulvarı şehrin en ünlü caddeleridir. Buralarda da çarşı havası vardır. Ayrıca ünlü birçok mağaza, restoran zinciri bu caddeler üzerinde bulunur. 2000’li yıllarda AVM’lerin yaygınlaşmasından Adana’da nasibini almıştır. Kentte Real, Optimum, Park Adana gibi büyük, gözde alışveriş merkezleri bulunur. Seyhan ırmağının kenarında Türkiye’nin en büyük parklarından birisi olan Merkez parkı, Sabancı Merkez camii ile birlikte güzel bir görüntü sunar. Gazipaşa ve Ziyapaşa da merkezde görülmesi gereken popüler yerlerdir. Irmak ve Seyhan Barajı boyunca giden Adnan Menderes Bulvarı kenarındaki piknik alanlarında dinlenebilir, baraj manzarası eşliğinde bir şeyler yudumlayabilirsiniz. Barajda Adana ile özdeşleşmiş bir ada da bulunur. Bu adanın ismi Sevgi adasıdır.
Karataş ve Yumurtalık ilçeleri Adana’nın sahil kenarındaki ilçeleridir. Sakin, sayfiye yerleridir. Yazın hareketlenir. Deniz turizmi istenilen ölçüde gelişmemiştir. Bu yüzden nitelikli bir tesis bulamayabilirsiniz. Genelde yazlıklar ve küçük pansiyonlar bulunur. Yaz aylarında Adana’da yaylalara olan rağbet artar. Çünkü aşırı nem, sıcak ile birleşince Adana’nın merkezinde yaşam kalitesi düşer. Bu yüzden Temmuz ve Ağustos ayları gidilecek en son aylardır. Pozantı ve Aladağ ilçeleri yazları serin olur. Pozantı ilçesine ait Tekir yaylası nüfusu yazın epey artar. Orman arasında gayet güzel bir yerdir. Adana ile Pozantı arasında kalan kısım sonbahar ayında görülmeye değerdir. Tren yolu boyunca doğayı fotoğraflayabilir ve bundan da ayrı bir keyif alabilirsiniz. İmamoğlu, Feke, Saimbeyli ve Tufanbeyli ilçeleri Adana’nın seyrek nüfuslu ilçeleridir. Kozan ve Ceyhan ise nispeten daha gelişmiştir.

Ne Yenir? Ne İçilir?

Adana’da elbette Adana kebabı yenir. Şehrin en lüks restoranından en salaş yerine kadar hemen hemen her yerde iyi yapılır. Yine de belli başlı yerler ön plana çıkmıştır ve kebaptan anlayanlar buraları iyi bilir. Yine de lüks bir restorandan ziyade köşe başında salaş bir tablacıdan yenecek dürüm, size daha lezzetli gelebilir. Adana’nın bir diğer lezzeti ise Şirdan’dır. Şirdan büyükbaş hayvanın midesinin bir bölümüdür ve içine pirinç doldurularak hazırlanır. Bu lezzet, Adana dışında yaşanlar tarafından pek bilinmez ama sakatat sevenler için gayet lezzetli bir yiyecektir. Tıpkı kokoreç gibi akşam ve gece saatlerinde tercih edilir. Adana’da ciğer de gayet güzel yapılır. Şişte mangal üzerinde yapılan ciğer, açık ekmek ve envai çeşit salatayla servis edilir. Yazın hararetli günlerinde vücudu serinletmek maksadıyla bici bici adı verilen nişasta, gül suyu, şerbet ve rendelenmiş buzla hazırlanan tatlı yenebilir. Ayrıca şalgam içmeden Adana’dan dönmek, büyük bir ayıptır. Meyan kökü şerbeti de içilmesi gereken bir diğer önemli içecektir. Genelde geleneksel kıyafetler giymiş satıcılar tarafından satılır. Meyan şerbetine haşlama da denir.

Adana, büyük bir metropol olduğundan sadece kente özgü lezzetler değil, her çeşit yemeği bulmak mümkündür. Özellikle şehrin kuzeyindeki yerleşim alanlarında Bodrum dönerinden, Akhisar köftesine, İzmir kumrusundan Japonların Sushisine kadar birçok lezzeti bulabilirsiniz.
Adana’ya ulaşım gayet kolaydır. Havaalanı neredeyse şehrin merkezindedir. Şehir merkezinde 5 yıldızlı nitelikli konaklama işletmeleri de bulunur. Kent içinde Kuzey Güney aksında hareket eden hafif raylı sistem de bulunmaktadır.


Tatil yapmak istiyor ve farklı yerler görmek istiyorsanız, biraz da boğazınıza düşkünseniz ajandanıza Adana’yı da mutlaka yazmalısınız.

Emir Erten

Simyagerler Sempozyumu

  Simyagerler Sempozyumu “Maddeyi Anlamak, Zamanı Dönüştürmektir” Saygıdeğer simyagerler, bilgelik yolcuları, kadim sırların çağrısına kulak...

Etiketler