Astroloji Saplantısı

Günümüzde bir astroloji merakı almış başını gidiyor. Eskiden gazetelerin arka sayfalarında küçük kupürler halinde görmeye alışkın olduğumuz ve yalapşap yazıldıkları belli olan yazılar bugünlerde bazı çevreler tarafından detaylandırıldı ve bir hayli ciddiye alınır oldu. Özellikle orta yaşlı kadınlar arasında astroloji bir yaşam stili halini aldı. Yaşantılarını astrolojiye göre şekillendirenler bir hayli çoğaldı. Bu öylesine bir hal aldı ki ''Senin yükselenin ne?'' vb. sorular astroloji ile uzaktan yakından alakası olmayan kişilere bile sorulur oldu. 

Astroloji ile ilgili bu kadar merakın biraz da insanların birbirlerine karşı açık sözlü olmamasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Özellikle gönül ilişkileri konusunda insanların birbirlerine karşı net bir tavır sergilememesi insanları burçlara, gök cisimlerine, gezegenlere yönlendiriyor her nedense. Bu işin uzmanları tarafından göklere bakıp çıkarım yapılıyor. Milyonlarca aynı burca sahip kişi olmasına rağmen aynı burca sahip kişilere çizilen istikamet aynı. Aşk, para, sağlık üçgeninde ısıtılıp ısıtılıp insanların önüne koyulan tatsız bir çorba gibi.

Astroloji merakı olanlar biraz da Astronomi bilimine odaklansalar ufukları daha da açılır kanısındayım. Boğa, Aslan, İkizler, Kova gibi klişeleşmiş tabirlerden kurtulup Nebula, Karadelik, Magnetar, Pulsar gibi gerçekliği olan bilimsel kavramlara aşina olurlar. Belli mi olur belki aralarından astronomi dünyasında çığır açacak kaşifler çıkar. Astroloji meraklılarını bu saplantıdan kurtulup Astronomi camiasına davet ediyorum. 

NASA'ya Mektup

 Sevgili NASA,

Nasılsın? diye sormayacağım. Çünkü sen bir tüzel kişisin. Ruhun yok ama icraatların var. En az yarım yüzyıldır fezaya roketler, uzay mekikleri yolluyorsun. Uzay istasyonu bile kurdurdun. Ay'a ayak bastırdın. Sana bunları yaptıran insan zekasına hayran kalmamak mümkün değil ama sadece bu kadarıyla mı yetineceksin? Bize en yakın gezegenlerden birisi olan Mars'a bile gitmeyi büyük bir olay olarak gündeme getiriyorsun. Peki, insanoğlunun hedefi bu yüzyılda bu mu olmalı? Hani o başka yıldızların yörüngelerinde dönen ötegezegenlere yolculuk etmek... Bu devirdeki teknolojiyle bu kadar imkansız mı olmalı NASA? En yakın yıldıza gitmek bile bugün ulaşabildiğimiz hızla en az 80 bin sene sürüyor. Halbuki 4 ışık yılı denince kulağa ne kadar az geliyor değil mi? Fiyakalı da bir isim koymuşsunuz: Alpha Centauri. Kırmızı cüceler, nebulalar, bulutsular... Evet, hepsi çok uzaktalar. Gidemeyeceğimizi bile bile bugün hayal kurmaktan da geri kalmıyoruz. Bu yüzyılda sadece hayal kuracağımız da gün gibi ortada.

Keyifler yerinde mi NASA? Nasıl yerinde olmasın? Astronomiyle değil de Astroloji ile ilgilenen yığınların varlığı işine geliyor olmalı. Sorgulayan, araştıran, gözlemleyen yok denecek kadar az. Hedefleri yarınlara ötelemeni sağlayıp seni atalete düşürüyor bu yığınlar. Özellikle son yıllarda bir devinimsizliktir gidiyor. Yanlış anlama, sadece astronomi alanında değil bu. Sen yine de başkalarına ayak uydurma. ''Üzüm üzüme baka baka kararır.'' deme. İçimizi aydınlat, zihnimizi ferahlat.

Bilimsel gerçekliğe aykırı görüşler öne süren ukala dümbeleklerine çığır açacak kanıtlarla cevap vermen, biz astronomi severlerin en büyük beklentisidir.

İyi çalışmalar sana

Ötegezegenlere nasıl gidilir?

 Ötegezegen Güneş sistemi dışındaki gezegen olarak tanımlanır. NASA tarafından son yıllarda ardı ardına yeni gezegen keşfi yapıldığı söylenmektedir. Başka yıldızların yörüngelerinde bulunan bu gezegenlerin Dünya'ya benzer olanlarının da var olduğu bildirilmektedir. Tespit edilmiş 5000'e yakın ötegezegen vardır. Astronomi çevrelerince asıl merak edilen konu bu gezegenlerde yaşam ve akıllı yaşam formunun olup olmadığıdır. Öncelikle bu gezegenlerin kendi yıldızlarına ideal uzaklıkta olup olmadıklarına, gaz mı, kayalık mı, su var mı? gibi sorulara bilimsel incelemelerle cevap aranmaktadır. Gökölçüm,  Kütleçekimsel mikromercekleme, Polarimetri, Radyal hız ve Doppler yöntemi, gibi keşif metotları vardır. Bilim adamlarının anlayabileceği bu metotları bırakıp şimdi insanoğlunu ilgilendiren asıl soruya gelelim: Ötegezegenlere nasıl gidilir?

Öncelikle güneş sistemi dışına çıkıp en yakın yıldızın yörüngesine ulaşmak gerekir. Yani Alpha Centauri yıldızındaki gezegenler öncelikli hedefimiz olmalı. 4,2 ışık yılı uzaklıktaki bu yıldıza bugünkü teknoloji ile ulaşmak bir hayli zaman alıyor. 40 trilyon km uzaklığa tekabül eden bu üçlü yıldız sistemine ulaşmak zor olduğu gibi orada yaşanabilir bir gezegenin var olup olmadığını da bilmiyoruz. Çünkü yakınlardaki yıldız sistemlerinden gelen ışık daha parlak olduğundan yıldızı etrafında dönen gezegenler hakkında öğrenebileceklerimiz daha kısıtlı oluyor. Hadi Alpha Centauri'de yaşanabilir bir gezegen olduğu varsayımıyla yola çıkalım diyelim. Yolculuk ne kadar zaman alır? İnsan icadı en hızlı icat Voyager sondası ile 70 bin senede buraya varılabiliyor. Tabi üçlü yıldız sistemi olan Alpha Centauri'nin en dış üyesi Proxima C'ye varış süresinin bu kadar olduğunu belirteyim.

Bugünün teknolojisiyle en yakın yıldız sistemine yolculuk onbinlerce sene sürüyorken Kepler teleskopunun keşfettiği ve yakışıklı isimler katılan kepler ötegezegenlerine ulaşmak bir hayli zor görünüyor. Sokak jargonuyla ifade etmek gerekirse ''Şimdilik nah gideriz!'' demekte bir sakınca görmüyorum. 😀