english etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
english etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ocak 2019 Pazar

İngilizce Mülakat (English İnterview)

İngilizce Mülakat. Mülakatlarda en çok ne sorulur?

İngilizce mülakat hiç şüphesiz işe alım süreçlerindeki önemli aşamalardan birisidir. Yabancı dil gerekliliği olan orta, üst düzey şirketler, oteller işe alım süreçlerinde İngilizce'ye büyük önem verir. Peki bu mülakatlarda en çok ne sorulur? Elbette klişeleşmiş kalıp sorular vardır ve bu sorulara genelde benzer cevaplar verilir. Örneğin What are your strenghts? bu sorulardan birisidir. İşveren bu soru ile personel adayının güçlü yönlerini anlamak ister. Bu soruyla birlikte kalıplaşmış sorulara bir göz atalım:

1. Could you tell me about yourself? 

Bu soru genelde mülakata başlangıç sorusudur. Nerede doğup büyüdüğünüzü, hangi okulu bitirdiğinizi, varsa iş deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.

Örnek: I was Born in İstanbul. I am twenty five years old. After the high school I went to İstanbul University and I graduated from history section last year. I was trained about this job by my masters last summer Also I did practice too.

2. What are your strenghts?

Bu soru önceden de bahsettiğimiz gibi güçlü yanlarınızla ilgilidir.

Örnek: I am hardworking, responsible and gentle. When the tasks are given me I complete them as soon as possible. I work to hard and believe team sprit. I am kind to everybody.

3. What are your weaknesses?

Bu soru ile zayıf yönlerinizden bahsetmeniz istenir. Zayıf yönünüzün olmadığını söyleyebilirsiniz ama objektif davranmanız size puan kazandıracaktır.

Örnek: I am a little shy person. But I am better at the moment. Especially in my college years I was shy. During my college years I realized that, If I could be more outgoing, I could achieve a lot of things.

4. Why did you leave your job?

Bu soruyla önceki işinizden neden ayrıldığınızı öğrenmek isterler. Bu soruya yeni mezun iseniz kolay cevaplar verebilirsiniz ama değilseniz geçerli bir bahanenin olduğu bir cümle kurmanız gerekebilir.

Örnek: My old supervisors realy good people. I improved myself via them but I want to more experience and I believe that your company is too attractive for develop my skills. 

5. Why should we hire you? 

Sizi neden işe alalım gibi bir sorudur. Bu soruya da kişisel özelliklerinizi överek cevap verebilir ve işe uygun bir aday olduğunuz konusunda ikna edici bir konuşma yapabilirsiniz.

Örnek: I believe that I am wanted candidate for this job. Accorting to my skills and my enthusiasm I can do best for this job. Therefore you should hire me.

Bu sorular en çok sorulan sorulardır. Elbette sadece bu sorular gelecek diye bir kural yok. Yapılacak mesleğe göre de sorular değişebilir ve konuşmanın akışına göre sorular şekillenebilir. Bazı mülakatlar iyi ingilizce bilmenize rağmen pek verimli de geçmeyebilir. Bunda heyecan yapmanın etkisi büyük olsa da yapılacak işe dair kavramları yeterince bilmemek mülakatın gidişatını kötü etkileyebilir. Sonuçta meslekle alakalı bu sorular Türkçe bile sorulsa cevap verilirken aday bocalayabilir. Bu yüzden ingilizce ile birlikte iş ile ilgili kavramlar hakkında da bilgi sahibi olmak icap eder.

Emir Erten

409db7517d97d2be3118a61fc33961d4b74c39cd346eb1d104


30 Aralık 2018 Pazar

İngilizce'de günlük hayatta en çok kullanılan kalıplar - 3

  • Are you there? – Orda mısın?
  • Come off it! – Bırak bu işleri, vazgeç!
  • Don’t get me wrong! – Beni yanlış anlama!
  • No way! – Olamaz!
  • So be it! – Peki,öyle olsun!

  • I’m broke! – Parasızım, çulsuzum!
  • I suppose so! – Sanırım öyle!
  • I agree! – Kabul ediyorum.
  • I promise! – Söz veriyorum!
  • Got it? – Anladın mı?

  • Put on the break! – Hoop! Frene bas!
  • Try again! – Tekrar dene!
  • You reckon! – Sen öyle san!
  • You hear that? – Bunu duydun mu?
  • Get out of my life! – Hayatımdan defol!

  • One more time! – Bir kez daha!
  • No one knows where I am! – Kimse nerede olduğumu bilmiyor!
  • No one knows who I am! – Kim olduğu kimse bilmiyorum.
  • No one knows! – Kimse bilemez!
  • You are always on my mind! – Her zaman aklımdasın

  • Never give up! – Asla vazgeçme!
  • Let me know. – Haberdar et.
  • Dont move! – Kımıldama!
  • Keep it up! – Devam et!
  • You are nuts! – Delinin tekisin!

  • Keep your promise! – Sözünü tut!
  • Give me five! – Çak bir beşlik!
  • Never again! – Bir daha asla!
  • Never mind! – Salla gitsin.
  • What else? – Başka?

  • Of course! – Tabi ki…
  • Who cares? – Kimin umurunda?
  • Enough is enough! – Yeter artık yeter!
  • Follow me. – Takip et beni.
  • Good luck! – İyi şanslar.

  • Best wishes! – En iyi dileklerimle!
  • Are you full – Doydun mu?
  • For my sake. – Hatırım için.
  • For what? – Ne için?
  • I just made it! – Şimdi yaptım.

  • I know what I said – Ne dediğimi biliyorum.
  • I’ll back soon. – Çok yakın zamanda geri döneceğim.
  • I’m in a hurry! – Acelem var.
  • It really takes time – Bu gerçekten zaman alır.
  • It seems all right – Tamam gibi gözüküyor.

  • Slow down! – Yavaşla.
  • Stop making such a noise – Gürültü yapmayı kes.

İngilizce'de günlük hayatta en çok kullanılan kalıplar - 2

  • Enjoy yourself! – Keyfine bak!
  • Have nice time! – İyi eğlenceler.
  • Bless you! – Çok yaşa!
  • Bottoms up! – Şerefe!
  • Enjoy your meal! – Afiyet olsun.

  • Cheer up! – Neşelen!
  • Be quit! – Sessiz ol!
  • Be calm! – Sakin ol!
  • Be careful – Dikkatli ol!
  • Come on! – Neşelen!

  • Be patient! – Sabırlı ol!
  • After you! – Senden sonra!
  • Allow me! – İzin ver!
  • As for me – Bence
  • Maybe not! – Olmayabilir!

  • I have no choice! – Bir seçeneğim yok!
  • What a shame! – Yazıklar olsun!
  • It is on me! – Benden olsun (Ismarlama)
  • Don’t mention! – Lafı, sözü bile edilmez!
  • How terrifying! – Nasıl ürkütücü!

  • All aboard! – Herkes binsin! (Arabaya, gemiye, trene vs…)
  • Imagine! – Hayal et!
  • If not… – Eğer olmazsa, eğer öyle değilse…
  • Take a rest! – Dinlenmek!
  • If anything happens, give me call! – Bir şey olursa bir alo de!

  • Keep in touch! – İletişimde kalalım!
  • Keep in your mind! – Aklında bulunsun!
  • Keep doing! – Yapmaya devam et!
  • Keep going! – İlerlemeye devam et!
  • Have a nice sleep! – İyi uykular!

  • Come here! – Buraya gel!
  • Once a day – Günde bir kez
  • Twice a day – Günde iki kez.
  • Three times a day – Günde üç kez
  • Let me guess! – Dur tahmin edelim!

  • Just a moment! – Bir dakika!
  • Not yet! – Henüz değil!
  • But, if it doesn’t? – Olmazsa ne olacak?
  • Try again! – Tekrar dene!
  • Have a heart! – İnsaf be!, insafın kurusun!

  • Give me break!  Rahat bırak!
  • I dont know If I can! – Yapıp yapamayacağımı bilmiyorum!
  • Let it be! – Bırak olsun!
  • I hope that – Bunu umuyorum.
  • How strange! – Ne tuhaf!

  • You think so – Böyle mi düşünüyorsun!
  • I think so! – Böyle düşünüyorum.
  • I dont mind! – Umrumda değil!
  • More or less. – Aşağı yukarı.
  • Never mind! – Unut gitsin.

  • Why not? – Neden olmasın!
  • If I were you… – Eğer yerinde olsaydım…
  • Give me an opinion! – Fikir ver bana!
  • Keep your chin up! – Başını dik tut, metin ol!
  • Easy does it! – Acelet etme, yavaş.

  • Give me a chance! – Bir şans ver bana!
  • Give me hug! – Sarıl bana!
  • What is wrong with you? – Neyin var, sorunun nedir?
  • I guess… – Tahminimce..
  • I think – Bence

  • In my opinion – Benim fikrimce
  • I mean – Demek istediğim, kastettiğim…
  • In the fact – Aslında olan…
  • Not so great – O kadar da iyi değil!
  • I can't take it anymore! – Daha fazla dayanamıyorum.

  • Not a chance! – Şansın yok!
  • I wish, I had… – Keşke Olsaydı…
  • Make sure! – Emin ol!
  • I’m back! – Geri geldim.
  • What happened? – Ne oldu?

29 Aralık 2018 Cumartesi

İngilizce'de günlük hayatta en çok kullanılan kalıplar

Günlük yaşantıda sıklıkla karşılaşacağımız İngilizce kelimeleri ve kalıpları bu başlıkta derledim.


 Give me a hand! – Yardım et, bir el at!
 I will see to it! – İlgileneceğim, bakacağım.
 Get out of here! – Defol buradan!
 My head is killing me! – Başım beni öldürüyor!
 I am broke! – Parasızım!

 I am hungry! – Açım!
 Don’t get me wrong! – Beni yanlış anlama!
 You can trust me!– Bana güvenebilirsin!
 Let's get to the point! – Sadede gelelim!
 Guess what! – Bil bakalım!

 What’s up? – Naber?
 How is it going? – Nasıl gidiyor?
 Let’s go! – Haydi gidelim!
 Let’s go on! – Devam edelim!
 What a beatiful girl! – Ne güzel bir kız!

 It sounds good! – Kulağa hoş geliyor!
 It is beyond me! – Bu beni aşar!
 It is up to you! – Sana bağlı, sen bilirsin.
 I am out of condition! – Formdan düştüm!
 It is better than nothing! – Hiç yoktan iyidir! 

 I’ll get the phone/door! – Kapıya, telefona ben bakarım.
 It’s my turn! – Benim sıram!
 It doesn’t matter! – Sorun değil!
 You are welcome. – Rica ederim.
 Long time no see! – Görüşmeyeli uzun zaman oldu!

 Long time no talk! – Konuşmayalı uzun zaman oldu!
 Do you wanna hangout? – Takılmak ister misin? 
 Let’s hangout tonigh!– Bu gece buluşalım.
 I hope so! – Öyle umuyorum.
 I have no idea! – Hiçbir fikrim yok!

 I lost my temper! – Sinirlerim bozuldu!
 Make yourself at home!– Kendini evinde hisset!
 Hurry up! – Acele et!
 Calm down!– Sakin ol!
 Help yourself. – Buyrun?

 I don't mind!– Benim için fark etmez!
 Do you know each other? – Birbirinizi tanıyor musunuz?
 What brings you to here? – Seni buraya getiren nedir?
 My battery is dead. – Şarjım bitti.
 So so – İdare eder.

 My battery is low. – Şarjım az kaldı.
 You know what! – Ne diyeceğimi biliyorsun!
 Let’s meet! – Buluşalım.
 You don’t look your age!– Yaşını göstermiyorsun!
 We are safe and sound! – Güvendeyiz.

 Don’t piss me of! – Beni kızdırma!
 Get well soon! – Geçmiş olsun!
 In my opinion… – Benim düşünceme göre…
 I am starving! – Açlıktan ölüyorum!
 Dont blame me! – Beni suçlama!

 I have an idea. – Bir fikrim var.
 Are you kidding? – Şaka mı yapıyorsun?
 As soon as possible – Mümkün olan en kısa sürede.
 By the way– Bu arada
 Do me a favor – Bana bir iyilik yap.

 She can’t take a joke. – O şaka kaldırmaz.
 Mind your own business. – Kendi işine bak.
 Sooner or later – Er ya da geç.
 I promise – Söz veriyorum.
 I am proud of you! – Seninle gurur duyuyorum.

 Lets keep in touch. – İletişimde kalalım.
 No way! – Olamaz!
 I agree – Aynı fikirdeyim.
 Don’t bother! – Zahmet etme.
 I am speechless. – Nutkum tutuldu.

 Happy Eid! – İyi bayramlar!
 Keep your head held high! – Boynunu bükme, dik tut!
 Keep your nose clean! – Pis işlere bulaşma!
 Time’s up! – Vakit doldu. 
 Have fun. – İyi eğlenceler.

 Dont move! – Kımıldama!
 Dont worry! – Endişelenme!
 Dont touch! – Dokunma!
 Forget it! – Unut bunu!
 Forgive me! – Affet beni!

Simyagerler Sempozyumu

  Simyagerler Sempozyumu “Maddeyi Anlamak, Zamanı Dönüştürmektir” Saygıdeğer simyagerler, bilgelik yolcuları, kadim sırların çağrısına kulak...

Etiketler