Emir & Oğulhan

Oğulhan ile muazzam yapıların önünde fotoğraf çektirmek huyumuzdur. Türkiye'nin en yüksek ikiz gökdeleni önünde bu özçekimi yaptıktan sonra bir mekana gidip önemli projeler hakkında görüş alış verişinde bulunduk. Şubat - 2019

Emir Erten & Ömer Çetinay

Dostum Ömer ile Kadıköy vapur iskelesinde karşılaştığımız hafif yağmurlu bir gündü. Beraber Karaköy'e doğru hareket halindeyken karakteristik sohbetimizin ana teması yine hava durumuydu. Şubat - 2019

Emir Erten & Mustafa Topçu

Mustafa ile neredeyse günümüzün yarısının trafikte geçtiği bir günde akşama doğru kendimizi atabildiğimiz Florya sahilinden bir kare. Mustafa ile macera dolu Amerika günlerini yad edip Rafet El Roman'ın kulağını çınlattık. Şubat - 2019

Emir Erten & Okan Sakınç

Okan ile Ankara Kızılay'daki buluşmamız. Pes oynayıp çiğ köfte yediğimiz bu soğuk günde birbirimize yine soğuk espriler yaptık. Pes'te Okan yine ballıydı. Yaptığımız maçlarda beni yenmesini bildi ama golleri kontra ataktan buldu. Ocak - 2019

Emir Erten & Semiha Karademir

Dostum Semiha ile İstanbul Bahçelievler'deki buluşmamızdan bir kare. Türk kahvesi eşliğinde üniversite yıllarını anımsadığımız ve gülüp eğlendiğimiz güzel bir akşam.   Şubat - 2019

Emir Erten & Barbaros Tosun

Dostum Barbaros ile Kadıköy'deki buluşmamızdan bir kare. Mizah konusunda kendi çapımızda düet yaptığımız bir akşam. Bizi şöhrete asla ulaştıramayacak zor girişimleri ele aldık. Coğrafya ağırlıklı bir muhabbetimiz oldu. Şubat - 2019

İbrahim!

İbrahim 1988'de Kırşehir'de doğdu. 2008 yılına kadar Emir Erten'i tanımadan geçirdiği yılları kaybolan yıllar olarak niteleyen İbrahim, o yıl Emir'le tanıştıktan sonra kendini sanki yeniden doğmuş gibi hissettiğini söyledi. Zorlandığı derslerden Emir'den yardım alan İbrahim, onu 1 sene geriden takip ediyordu. Alt sınıfta olmanın avantajını en iyi şekilde kullanan İbrahim, Emir'in özenle hazırlanmış ders notlarına çalışabiliyor ve dersleri de rahatlıkla geçebiliyordu. Bu ikili 2010'da Özkan ve Mustafa ile Amerika'ya da gittiler. Orada yaklaşık 4 ay çalıştılar. Amerikalı işverenler bu dörtlünün peşinden koşmuşlar ve faks üstüne faks çekmişlerdi. İbrahim de bu davetler karşısında kararsız olan Emir'i ikna etmiş ve ''sensiz gitmem'' resti çekmişti. Bunun üzerine Emir de evet, hadi gidelim demişti.

İbrahim ve Emir birlikte yemek yemeyi de oldukça sevdiler. Genelde tavuk yiyen bu ikilinin simgeleşmiş bir cümlesi vardı: ''Bugün ne yesek ya!'' Tavuk üzerine sohbetler ettiler ve tavuk yerken hiç şüphesiz bundan keyif aldılar.

Emir mezun olurken duygulanan İbrahim'in hisleri de objektiflere yansımış. Karmaşık duygu hali de belli olmuştu. İbrahim, okulun son senesinde tavuk yerken daha bir buruktu ve o eski lezzeti alamıyordu. Tavuğun Emir ile birlikte lezzetlendiğini anlaması çok uzun sürmemişti.

Emir Erten ve Barbaros Tosun

Emir Erten ve Barbaros Tosun 2008 yılının sonbaharında Ege üniversitesi kantininde tanıştılar. Langırt oynayanları izlerken bir taraftan da derslerde ne yapacağız minvalinde konuşmalar ile sıkı fıkı oldular. Üniversite yıllarında çeşitli projeler üretmelerine rağmen hiçbirini hayata geçiremediler. Bu projelerden en iddialı olanı da yeni bir dil olan Barmirce idi fakat Mo, gika ve kosara kelimelerinden fazlasını türetemediler. Sadece ikisinin anlayabileceği bir dil olmasını istemişlerdi fakat bir süre sonra derslerin yoğunluğundan dolayı vakit ayıramadılar. Bu ikilinin diğer büyük projesi ise kısa film çekmekti. Bir kısmını çektiler fakat yarım kaldı. Yani çok kısa bir film oldu. Girişimci ruhlarına başarısızlık sıvısı şıp şıp damlamış ve şevklerini kırmıştı nitekim. Onlar da vakitlerini sadece nakit elde etme yolunda harcayıp kapital peşinde güvercin adımlarla ilerlemeye başladılar.