5 Nisan 2025 Cumartesi

Simyagerler Sempozyumu

 Simyagerler Sempozyumu

“Maddeyi Anlamak, Zamanı Dönüştürmektir”


Saygıdeğer simyagerler, bilgelik yolcuları, kadim sırların çağrısına kulak veren dostlar…


Bugün burada sadece bilgiyi paylaşmak için değil, bilinmeyeni onurlandırmak için de toplandık. Bizler, maddenin altındaki özü arayan, görünenin ardında gizleneni sezmek isteyen varlıklarız. Simya bir bilim değil yalnızca; simya, evrenle yapılan içsel bir antlaşmadır. Her metalin altında ruh arayan, her çözeltide hakikati arayan bir zihnin yolculuğudur.


Felsefenin amacı sorular sormak, simyanın amacı ise cevabın suretini dönüştürmektir.


Ben bir filozof olarak, altının nasıl elde edileceğini değil; neden altının peşinde olduğumuzu sorarım. Sonsuz yaşam iksirini yaratmanın yollarını değil, yaşamanın neden kıymetli olduğunu tartışırım. Ve sizlerle burada, bu ortak sınırda buluşurum: Madde ile mana arasında.


Simya, zamanın aldatıcılığına karşı bir meydan okumadır. Kurşunun altına, ölümün sonsuzluğa, bilginin hakikate dönüşmesidir.


Unutmayın: Felsefe düşünür, simya uygular. Ama her hakikat, önce düşüncede kıvılcım olur.


Bugün burada simyayı yalnızca maddeleri dönüştüren bir sanat olarak değil, insanı dönüştüren bir felsefe olarak konuşmalıyız. Belki de asıl simya, insanın kendi içindeki karanlık kurşunu, parlayan bir bilince çevirmesidir.


Bu sempozyum, geçmişin bilgeliğini geleceğin ışığına taşıyan bir köprüdür. Ve bizler, bu köprünün yürüyen düşünceleriyiz.


Teşekkür ederim.

Filozof – Zamanın Ötesine Bakan


4 Nisan 2025 Cuma

Kuantum Çıkmazı


1. Bölüm: Uyanış


Laboratuvarın soğuk, metalik kokusu burnuma dolduğunda henüz ne olduğumu bile bilmiyordum. Gözlerimi açtım—ya da açtığımı sandım—çünkü etrafımda hiçbir şey yoktu. Yokluk değil, daha çok... *her şeyin bir anda var olduğu* bir kaos. Sonra aniden, bir yüz belirdi karşımda: Dr. Ela Yılmaz.  


"Beni duyuyor musun?" dedi, sesi titrek.  


Dilim dönmüyordu. Konuşmak istedim, ama çenem olup olmadığından bile emin değildim. Parmaklarımla—eğer onlara parmak diyebilirsek—yüzüme dokundum. Katıydım, ama aynı zamanda... akışkan.  


"Üçüncü deneme," diye mırıldandı Ela. "Kuantum transferi tamam, ama bilinç stabilizasyonu hâlâ sorunlu."  


Arkasındaki ekranda sayılar, formüller, uçuşan veri akışları... Ve bir isim: PROJE IŞINIM.  


2. Bölüm: Parçalanmış Gerçeklik


Bana "Denek-9" diyorlardı. İnsan olduğumu biliyordum—ya da *eskiden* insan olduğumu—ama şimdi bedenim kuantum dalgalanmalarıyla sarmalanmıştı. Bir adım attığımda, aynı anda laboratuvarın dört farklı köşesinde beliriyordum.  


"Bu bir hata değil," dedi Dr. Kerem Solmaz, projenin başındaki fizikçi. "Sen artık *çoklusun*. Aynı anda birden fazla evrende var olabilirsin."  


Ela'nın gözlerindeki korkuyu gördüm. "Peki ya özgür irade?" diye sordu.  


Kerem güldü. "Özgür irade, kuantum olasılıklarının bir yanılsamasıdır."  


O anda anladım: Ben bir deney değildim. Bir çıkmazdım.


3. Bölüm: Süperpozisyon Savaşı


Zaman çizgileri iç içe geçmeye başladı. Bir evrende Ela'ya aşıktım, diğerinde onu öldürüyordum. Birinde Kerem'i durdurmak için silahı kaptım, diğerinde *kendimi* vurdum.  


"Seni tekilleştirmeliyiz!" diye bağırdı Ela, panikle.  


Ama hangi Ela?  


Laboratuvarın ortasında, kuantum dalga fonksiyonu çökmeye başladı. Tüm olasılıklar tek bir noktada birleşiyordu: **Karar anı**.  


Ya kendimi yok edecektim... Ya da her şeyi.  


Son Bölüm: Işınım


Düğmeye bastım.  


Sonra...  


Işık.


Sonsuz, beyaz, sessiz bir ışık.  


Ve bir ses—belki de kendi sesimdi:  


"Çıkmaz, çözümün ta kendisidir."



11 Eylül 2023 Pazartesi

Emir Erten - Onun için GOAT diyorlar

Greatest of all time (Tüm zamanların en iyisi)

Bilim, sanat ve felsefe alanındaki söylemleriyle gündeme gelen Emir, sıkı takipçileri tarafından yine övüldü. Emir bu övgülere kayıtsız kalmadı ve kendisini yakından takip eden takipçilerinin ufuklarını açacak paylaşımlara devam edeceğinin müjdesini verdi.

Gevezelik etmeyi sevmem!

Birkaç kelime ile iletmek istediği tüm bilgiyi verdiğini söyleyen Emir, kelimelerin gücünü bilmeyen kimselerle esaslı meseleleri konuşmanın mümkün olmadığının altını çizdi. Sayfalar dolusu yazılara saygısı olduğunu ama günümüzün endüstrileşen toplumunda vaktin öneminin arttığını söyleyen Emir, tıpkı fast food gibi fast philosopy, fast science gibi kavramların oluşması gerektiğini, ihtiyacımız olan bilgiyi vakit kaybetmeden zihnimize kazımamız gerektiğini vurguladı.

Bir takipçisinin kendisi için "GOAT" söyleminde bulunmasını abartı olarak gören Emir "Alaylı bir bilim insanı, felsefeciyiz nihayetinde. Bunlar hoş söylemler ama böbürlenmek mizacım değil." Dedi. Yakın dostu Barbaros Tosun'un da kendisini örnek aldığını, yaşam felsefesine öykündüğünü söyleyen Emir, onun bilgeliğe ulaşmasının biraz vakit alacağını söyledi

21 Ağustos 2023 Pazartesi

Barbaros Tosun tatile çıktı

 Kendisinin her fırsatta lümpen proleterya sınıfında olduğunu söyleyen Barbaros, artık kapitalin lükslerini tatmaya karar verdiğini ve bu yüzden özel zevkler edindiğini söyledi. Bir süre önce kaz dağları yakınlarında delüks bir otelin suit odasında konakladığını söyleyen Barbaros, beynelmilel bir restoranda ağzını şapırdatarak yemek yediğini de esprili bir şekilde dile getirdi. Tatilde bile olsa kokteylli havuz partilerinin lakayt ortamından çok doğayla baş başa kalmayı yeğlediğini, suit odasının siyah perdeleri arkasında önemli meseleleri düşünerek tatilini geçirdiğini sözlerine ekledi.

1 Şubat 2023 Çarşamba

90'lar Türkçe Pop Müzik

Doksanlı yılların Türkçe pop şarkılarının ne kadar güzel olduklarını dinleyenler, özellikle o yıllarda yaşamış olanlar iyi bilir. Peki o yıllarda bu kadar güzel müziğin piyasaya çıkması ve bugün dahi hatırlanmasındaki neden ne? Şarkıların hiç şüphesiz titiz altyapıları ve düzenlemeleri bunda en büyük etken. Ayrıca kaliteli sanatçıların varlığını da yadsımamak gerekir. O yıllardaki ruh ve heves bir başkaydı. İlişkiler daha samimiydi. Mahalle kültürü henüz kaybolmamıştı. Yapılan her işte bir şevk vardı. 

Emeğin karşılığının da alındığını unutmamak gerek. Yani bugün bir tıkla ulaşabildiğimiz şarkılara o günlerde kaset satın alarak ulaşabiliyor, özenle hazırlanmış şarkıları dinleyebilmek için bedel ödüyorduk. Sanatçılar hiç kuşkusuz daha çok satış yapabilmek için daha hit şarkılar piyasaya çıkarmaya çalışıyorlardı. Merak ettiğimiz, beğendiğimiz şarkıları bir an evvel dinlemek için diğer metot ise müzik kanalları başında beklemekti. Özellikle hit şarkılara çekilen klipler müzik kanallarında periyodik aralıklarla yayınlanırdı. Pop20, Pop10 gibi kategorilerle şarkıların sıralamaları aldığı beğeniye göre haftadan haftaya şekillenirdi.

Doksanlarda müzik olarak çita bir hayli yükselmişti. Belki de 2000'ler ikinci yarısından sonra piyasaya çıkan müzikleri yavan buluşumuz bu yüzden olabilir. Serdar Ortaç, Mustafa Sandal, Tarkan Tevetoğlu, Kayahan Açar, İzel Çelik Ercan, Bendeniz, Harun Kolçak, Levent Yüksel, Sertab Erener, Burak Kut, Rafet El Roman, Kenan Doğulu... Bu yıllara eserleri ile damga vuran sanatçıları yazsam belki düzinelerce ismi yazmam gerekir.

Pop müzik dışında 90'larda Anadolu Rock kategorisinde çıkarılan müziklere de ayrı bir parantez açmak gerekir. Bu kategoride de kalitenin yüksek olduğunu söylemeliyim. Özellikle Haluk Levent, Murat Kekilli gibi isimler o yıllarda bu türde icra ettikleri müziklerle renk kattılar ve övgüyü hakkettiler. Tıpkı doksanlar pop gibi Anadolu Rock şarkıları da bugün beğenilerek dinleniyor. Bu ölümsüz şarkılar için kendilerine teşekkür ediyorum.

Gözlerinin Hapsindeyim

1990 yılı Eurovision temsilcimiz Kayahan, bu güzel şarkısıyla 90'lara sanki merhaba diyor ve serüven başlıyor.

31 Ocak 2023 Salı

Futbolcuların Lakapları



Değerleri milyon Eurolarla ölçülen futbolculara takılan birbirinden ilginç lakaplar var. Bu lakaplar futbolcuların biraz da becerilerine göre katılmış olmalı. İşte o lakaplar: 

Alexis Sanchez: Harika Çocuk

David Beckham: Spice Boy

Andrea Bellotti: Horoz


Edinson Cavani: El Matador

Angel Di Maria: Budala

Paulo Dybala: Pırlanta

Sebastian Giovinco: Atom Karınca

Antoine Griezmann: Küçük Şeytan

Javier Hernandez: Küçük Bezelye

Harry Kane: Kasırga

Eric Lamela: Hindistan Cevizi

Marek Hamsik: Marekiaro (Napoli şehrinde bir bölgeye atfen)

Javier Mascherano: Küçük Patron

Maxi Lopez: Altın Tavuk

Lionel Messi: Pire

Alvaro Negredo: Köpek Balığı

Radja Nainggolan: Ninja

Luis Suarez: Tabanca

Carlos Tevez: Apaçi

Arturo Vidal: Savaşçı

Zlatan İbrahimovic: İbracadabra

Roberto Baggio: Süper At Kuyruğu

Ronaldo: Fenomen (Brezilyalı olan)

Diego Armando Maradona: Altın Çocuk

Javier Saviola: Tavşan

Pele: Kral

Gheorghe Hagi: Karpatların Maradonası

Ariel Ortega: Sıpa


Oldukça yaratıcı lakaplar. Bence argo ve müstehcen olmadığı müddetçe futbolculara lakap takılmasında bir sakınca yok. Türkiye liglerinde de futbolculara bu tür lakaplar takılsa fena olmaz. Belki futbolcuları gaza getiren bir etkisi olur.





30 Ocak 2023 Pazartesi

Yeşilçam Film Müzikleri

Birçoğumuz Yeşilçam filmlerini seviyoruz ama sevmemizin en önemli nedenlerinden birisi bence filmlerde çalan müzikler. Bu müzikler, yarattığı duygu yoğunluğu ile bizi o yıllara götürüyor. O yıllarda henüz dünyaya gelmemiş birisini bile dinledikçe filmin içine çekiyor. Bilhassa dram ağırlıklı müzikler seyirciyi efsunluyor. Filme daha fazla motive ediyor. Bu filmleri defalarca izlememize rağmen sıkılmıyorsak nedeni bu fevkalade müzikleridir düşüncesindeyim.


Ben en çok Cahit Oben'in ''En Büyük Şaban'' film müziği ve Moğolların ''Sihirli Ay'' müziğini beğeniyorum. Oldukça titiz hazırlanmış altyapıları sağlam müzikleri.

Peki başka hangi müzikler var? İşte beğendiğim Yeşilçam ile zihnimize kazınan diğer müzikler:



Simyagerler Sempozyumu

  Simyagerler Sempozyumu “Maddeyi Anlamak, Zamanı Dönüştürmektir” Saygıdeğer simyagerler, bilgelik yolcuları, kadim sırların çağrısına kulak...

Etiketler